-
Yasin Güler
Tarih: 12-11-2025 00:02:00
Güncelleme: 12-11-2025 00:02:00
Dünya genelinde sosyal medyanın çocuklar üzerindeki etkisi uzun süredir tartışılıyor. Dijital çağın içinde doğan bir nesil, henüz kimlik arayışındayken algoritmaların ve sanal dünyanın sınırsız etkisine maruz kalıyor. Bu durum artık birçok ülkeyi harekete geçirdi.
Son dönemde Avrupa’da 16 yaşından küçüklere sosyal medya yasağı veya ciddi kısıtlamalar getiren düzenlemeler peş peşe gelmeye başladı. Fransa, İrlanda, Almanya gibi ülkelerde, ebeveyn onayı olmadan çocukların sosyal medya hesabı açmasına izin verilmiyor. ABD’de ise bazı eyaletler bu konuda çok daha sert adımlar atıyor. Amaç, çocukları dijital bağımlılıktan, siber zorbalıktan ve kişisel veri istismarından korumak.
Peki ya Türkiye?
Bizde durum hâlâ “tartışma” aşamasında. Sosyal medya yasaları, daha çok dezenformasyonla mücadele ya da içerik denetimi çerçevesinde ele alınıyor. Oysa asıl ihtiyaç, çocukların dijital güvenliği için yaş sınırı, zaman sınırlaması ve ebeveyn denetimini zorunlu kılan bir sistem kurmak.
Bugün 10 yaşında bir çocuk, hiçbir filtre olmadan sosyal medya hesapları açabiliyor. Saatlerce ekran başında kalıyor, uygunsuz içeriklere maruz kalıyor, hatta bazen siber zorbalığın hedefi oluyor. Aileler çoğu zaman farkında bile değil.
Milli Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve BTK bu konuda zaman zaman açıklamalar yapıyor. Ancak henüz somut bir yasal düzenleme hayata geçmiş değil. Türkiye’nin, dijital çağın hızına uygun şekilde “çocuk koruma odaklı sosyal medya politikası” oluşturması artık bir zorunluluk haline geldi.
Dijital dünya çocuklarımızın elinden alınamaz, ama sınırları çizilebilir. Özgürlük, denetimsizlik anlamına gelmemeli. Çünkü sosyal medya, doğru yönetilmediğinde sadece eğlenceli bir mecra değil; aynı zamanda çocuklar için tehlikeli bir labirente dönüşüyor.
Belki de artık şu soruyu sormalıyız:
Biz çocuklarımızı dijital dünyaya mı emanet ediyoruz, yoksa koruyabiliyor muyuz?
- Bir Ahiakın İstanbul’a Yeter de…
- BİLGİSİZLİK, DUYARSIZLIK VE ENGELLİLERİN GÖRÜLMEYEN YÜKÜ
- “11. Yargı Paketi: Dijital Dünyanın Karanlık Yüzüne Karşı Yeni Bir Barikat”
- Elinizdekileri Kaybetmeyin de Kazandıklarınız Sizin Olsun!
- BİRİ BİR ŞEYLERİ GİZLİYOR MU?
- Hakikatin Sesi Susturulmak İsteniyorsa…
- SUR, TERÖRDEN KURTULDU AMA BU KEZ BAŞKA BİR İŞGAL ALTINDA
- Dijital Kapılarımız Açık
- Müslümanlar Neden Cami’de Değil de Sosyal Medya’da Toplanıyor?
- Ekranın Ardındaki Tehlike: Bir Siber Güvenlik Uzmanının Ebeveynlere Çağrısı
- Aynı Merkezin Ürettiği Algı Paketi – İsimler Değişiyor, Senaryo Değişmiyor
- 1000 Günde Yeniden Ayağa Kalkan Bir Ülke