içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Diyarbakır’da Hizmet Yok, Ayrımcılık Var

 

Diyarbakır’da belediyeler ne yapıyor?

 Daha doğrusu neyi yapmıyor?


Şehir kışa girdi, sonbahar çoktan bitti; ama caddelerde temizlik yok, kaldırımlarda biriken yapraklar dağ gibi.

 Sokaklar bakımsız, çevre ihmal edilmiş, ulaşım hâlâ sorunlu. 

Buna karşın belediyelerin tek gündemi var: “Kadın vurgusu"

Her açıklamada, her projede, her afişte aynı dil: Kadınlar yönetecek, kadınlar idare edecek, kadınlar özgürleşecek…

Peki bu şehir bugüne kadar erkekler tarafından yönetildi de ne oldu?

 Diyarbakır’ın çehresi mi değişti? 

Sorunlar mı çözüldü?

 Hayır.

Bu gerçeği tersinden okuyup erkekleri tamamen yok sayan, cinsiyet üzerinden siyaset üreten bir anlayış da bu şehre hizmet etmiyor.

Burada sorulması gereken soru nettir:

-Belediyecilik hizmet mi üretir, yoksa ideolojik propaganda mı yapar?

Kadını özgürleştirmek söylemi altında yapılan şey özgürlük değil, yeni bir ayrımcılıktır.

Kadın ve erkek arasında sürekli bir karşıtlık üretiliyor. 

Anayasa çok açık:
Devlet ve kamu kurumları fırsat eşitliğini sağlamakla yükümlüdür, bir cinsiyeti diğerine karşı üstün ya da ayrıcalıklı kılmak anayasal suçtur.

Diyarbakır’da kadın zaten özgürdür.

Kadın bu şehirde yöneticidir, idarecidir, akademisyendir, esnaftır, siyasetçidir.

Kimsenin Diyarbakırlı kadına “özgürlük dersi” vermeye ihtiyacı yoktur.

Asıl çelişki şuradadır:

Bir yandan “kadın emeği” yüceltiliyor, diğer yandan kadınlar sabahın köründe, en ağır koşullarda temizlik işlerinde çalıştırılıyor.

Bu mu özgürlük?

Bu mu kadınları güçlendirmek?

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi kadın yönetimde diyorlar.

Peki soralım:

Ulaşımda hangi sorunu çözdü?

Temizlik ne durumda?

Çevre düzenlemesi nerede?

Altyapı hangi aşamada?

Cevap ortada: Hizmet yok, algı var.

Kadınları öne çıkmak başlı başına bir hizmet değildir.


Hizmet; temiz sokaktır, işleyen ulaşımdır, yaşanabilir şehirdir.


Kadın ve erkeği karşı karşıya getirerek belediyecilik yapılmaz.

Bu şehir ne sadece kadınların ne de sadece erkeklerin şehridir.

Diyarbakır, kadın ve erkeğin birlikte yöneteceği bir şehirdir.

Birini yücelterek diğerini yok saymak; toplumsal barışa değil, kutuplaşmaya hizmet eder.

Bugün Diyarbakır’ın ihtiyacı cinsiyet siyaseti değil, gerçek belediyeciliktir.

Slogan değil, temizliktir.
Afiş değil, hizmettir.
Ayrımcılık değil, eşitliktir.

Ve en önemlisi:
Bu şehir ideolojik deney alanı değil, insanların yaşadığı bir kenttir.

Herkes bunu artık görmek zorundadır.

Bu yazı 638 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum