-
Mehmet Zeki Özer
Tarih: 27-11-2025 00:04:00
Güncelleme: 27-11-2025 00:04:00
Bugün başlayan Diyarbakır Tanıtım Günleri, sadece bir şehir tanıtım organizasyonu değildir.
Bu etkinlik, Türkiye’nin dört bir yanında yeniden esen barış ve kardeşlik rüzgârlarının güçlü bir şekilde hissedilmesi için önemli bir fırsattır.
Bu rüzgârları estirmeye öncülük etmesi gereken şehir, elbette Diyarbakır’dır.
Bu yılki tanıtım, önceki tanıtımlardan çok daha farklı.
Türkiye’de toplumsal barışa dair güçlü bir beklenti, kardeşçe yaşama dair derin bir özlem var.
Bu özlemin dili, ruhu ve hafızası Diyarbakır’da saklı.
Bu tanıtım günlerine sadece halkın değil; belediyelerin, milletvekillerinin, yerel yöneticilerin, tüm siyasî aktörlerin tam katılım göstermesi bekleniyor.
Bu sadece bir etkinlik değil; toplumun yeniden kenetlenmesi için bir sınavdır.
Bazı kesimlerin süreci engellemek için çabaladığını görmek şaşırtıcı değil.
Yıllardır barışa atılan her adımda birileri kaosa su taşımaya çalıştı, taşımaya da devam ediyor.
Diyarbakır hiçbir zaman bu oyunlara düşmedi.
Bu şehir, yüzyıllardır barışın, kardeşliğin, adaletin ve kültürel zenginliğin başkentidir.
"Diyarbakır" denildiğinde akla sadece karpuz, ciğer, pirinc gelmez; insanlık gelir, bilim gelir, kültür gelir.
Bu şehir bir zamanlar Ermenilerin, Yahudilerin, Müslümanların yan yana yaşadığı, aynı sokakta ekmeğini bölüştüğü, aynı pazardan alışveriş ettiği bir medeniyet beşiği idi.
Barışı en iyi onlar bilirdi; birlikte yaşamanın ne demek olduğunu onlar gördü, onlar yaşadı.
Türkiye’de yıllarca ekilen nifak tohumlarını söküp atma zamanıdır.
Onların yerine yeniden güveni, sevgiyi, adaleti ekme zamanıdır.
Diyarbakır Tanıtım Günleri, yalnızca bir fuar değil; toplumsal barışa verilen güçlü bir mesajdır.
Şunu açıkça söylemek lazım:
Eğer Diyarbakır bu sürece öncülük etmezse, Türkiye’ye nefes olacak kardeşlik rüzgârı esmez.
İnanıyoruz ki,
Valisinden Belediye Başkanı'na, Milletvekilinden Sivil Topluma kadar herkes bu yılki tanıtıma omuz vermelidir.
Diyarbakır, daha önce hiç olmadığı kadar gür bir sesle kendini dünyaya tanıtacak.
Bu şehir tanıtılmayı değil, yeniden hatırlanmayı, keşfedilmeyi hak ediyor.
Hatırlanacak olan yemekleri değil; insanlığı, kültürü, kardeşliği ve barışa verdiği eşsiz emektir.
Diyarbakır, bugün bir kez daha tarihin sahnesine çıkıyor.
Görevi belli:
Barışa ve kardeşliğe öncülük etmek.
Biz, buna yürekten inanıyoruz.
- NASIL BİR GENÇLİK?
- Diyarbakır’ın Vicdanı Bu Kış Daha Gür Çıkmalı
- Halk Konuşuyor, Biz Yazıyoruz
- Engelin Değil, İnsanın Görüldüğü Bir Toplum Mümkün mü?
- Karakış Kapıda Çocuklar Soğuk Sınıflarda!
- Bugün Susarsak, Yarın Çok Geç Olacak
- DİYARBAKIR BARIŞIN KARDEŞLİĞİN KALKINMANIN MERKEZİ OLMALI
- GAZZE ve GAZZESİZLİK
- DİYARBAKIR’DA ÇÖZÜM ZAMANI: HALK, HİZMET VE DAYANIŞMA BEKLİYOR
- Dünya Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü
- 24 Kasım Dayatılan Hurâfe Zincirinden Bir Halka mı?
- Asıl Gündem Unutulan Halkın Ekonomik Çığlığı