-
Hamdullah Işık
Tarih: 04-02-2025 00:01:00
Güncelleme: 04-02-2025 00:01:00
Gazozcu Mustafa, asıl adıyla Mustafa Kıyak, Çermik’in hafızasında yalnızca kendine has gazozlarıyla değil, aynı zamanda sıcacık, sevecen kişiliğiyle de derin izler bırakmış bir figürdü. 1980’lerin sonlarına kadar imal ettiği gazozlar, benzersiz tatlarıyla herkesi adeta bağımlı hale getirmişti. O dönemde, bu içecek sadece bir lezzet değil, Gazozcu Mustafa'nın gazozları ve dondurmaları, Çermik’in kültürünün ayrılmaz bir parçası haline gelmişti.
Gazozcu Mustafa, fiziksel olarak iri, belki de biraz şişman bir adamdı; fakat dış görünüşü, içindeki sevgi ve insanlara olan bağlılığını asla gizlemezdi. Şalvar ve yelek giyer, şapka takar, tam bir "tonton" haline gelir ve insanlara yalnızca gazoz ve dondurma değil, aynı zamanda kalbini de sunardı. İş yeri, o zamanlar Hükümet Konağı’nın altında, şimdiki İlbeyi Kuyumculuk ‘un olduğu yerde ya da yanındaki dükkânlarda bulunuyordu. Küçük bir fabrika gibi işlettiği bu yerde, hem gazozlarını hem de dondurmalarını üretiyordu.
O yıllarda Çermik’te gazozun tadı, sıradan bir içeceğin ötesinde, hayatın neşesine dokunan bir deneyimdi. Gazozcu Mustafa’nın imzası haline gelmiş gazozlar, yalnızca sade değil, portakallı ve limonlu çeşitleriyle de ünlüydü. Hatta o dönemde bir tür içecek imal ederdi ki adeta kola gibiydi. Gazozcu Mustafa'nın adı gazozla özdeşleşmişti, ancak onun dondurması da bir o kadar lezzetliydi. Dondurmasını geleneksel yöntemlerle ve büyük bir özenle hazırlardı. Ahşaptan yapılan büyük bir fıçının içine karavana (metal kazan) koyup, çevresine kar doldururdu. Dondurma yapımında kullandığı süt, salep, şeker, krema, vanilya vs. gibi malzemeleri kazana koyduktan sonra, koca bir ıspatula ile saatlerce karıştırarak dondurmayı yoğunlaştırır ve mükemmel kıvamı yakalardı…
O zamanlar Çermik ve çevresinde çok kar yağardı. Öyle ki bazen sabaha kadar damlardaki karlar temizlenmeye çalışılırdı. Bu iş çoğu zaman komşular arasında imece usulüyle yapılırdı. Cadde ve sokaklara atılan karlar yolları kapatır, bir damdan diğer dama gidilebilirdi. Zira o dönemde ilçedeki evlerin çoğu bir veya iki katlıydı. Gazozcu Mustafa, yoğun kar yağışlarını fırsata çevirirdi. Ocak-Şubat aylarında ilçenin kuzeybatısındaki Gelincik Dağı’nın eteklerinde, Dravşa denilen alanda binlerce ton kar toplatır, yazın hem dondurma yapımında hem de gazozları soğutma işleminde kullanırdı. Aynı zamanda bu karları kalıplar şeklinde kesip, ilçe halkına satardı. O dönemde kar satın almak bir ayrıcalıktı ve saatlerce kuyrukta beklemeyi gerektirirdi. Yazın sıcağında soğuk su veya soğuk ayran içebilmek uğruna uzun kuyruklarda beklemek, kimseye zor gelmezdi.
Gazozcu Mustafa, 1970'lerin sonlarına kadar dondurma imalatını geleneksel yöntemle sürdürdü. Elektrikli makine ile dondurma üretimine ancak 1979’dan sonra geçebildi Zira ilçedeki elektrik altyapısı oldukça sınırlıydı. 1975 yılına kadar, ilçenin enerji ihtiyacı, Sinek Çayı üzerinde kurulmuş olan küçük bir Hidroelektrik Santralinden (HES) sağlanıyordu. HES’in elektrik işletmesi belediyeye aitti. İlçeye, yalnızca gece saatlerinde elektrik verilirdi. Akşam saatlerinde gelen elektrik, sabahın ilk ışıkları ile kesilirdi. Bu enerji, sadece evlerin aydınlatılmasında ve değirmen, çırçır, gibi bazı işletmelerin sınırlı bir şekilde faaliyet göstermesine olanak tanıyordu…
1975 yılında, Çermik merkezi ve çevresindeki dağlarda yoğun kar yağışı görüldü. O yıl mart ayında hava sıcaklıklarının artmasıyla birlikte dağlardaki karlar eridi ve Sinek Çayı'nda taşkın meydana geldi. Aniden kabaran Sinek Çayı, elektrik santralini önüne katarak, yanındaki tarihi Sinek-1 Köprüsü ile birlikte yıkıp götürdü. Bu olay sonucu ilçe bir süre elektriksiz kaldı. Bunun üzerine, Elektrik İdaresi Etüt İşleri (EİEİ) kurumu tarafından belediyenin önüne kurulan büyük bir jeneratörle ilçenin enerji ihtiyacı karşılanmaya çalışıldı. 1979 yılına kadar bu şekilde idare edildi ve o yıldan itibaren Keban Barajı’ndan elektrik verilmeye başlandı. Bu gelişmenin ardından, Gazozcu Mustafa da teknolojinin nimetlerinden faydalanarak elektrikli dondurma makinesi kullanmaya başladı ve üretimini hızlandırdı. Ancak, gazozları hangi yöntemle ürettiğini kimse anlamadı…
Gazozcu Mustafa’nın hayatı, yalnızca bir meslek değil, bir yaşam biçimi haline gelmişti. Çocukları yoktu, ancak vefat eden kardeşinin çocuğunu evlat edinmiş ve onu kendi çocuğu gibi büyütmüştü. Ona yalnızca mesleğini değil, hayata dair tüm değerleri de öğretmişti. Gazozcu Mustafa vefat ettikten sonra, evlatlığı Mahfiz, bir süre daha bu mesleği sürdürmüş, ancak daha sonra İstanbul’a yerleşip pastane işletmeciliğine başlamıştı. Böylece Çermik’le özdeşleşen gazozu da tarihe karışmış oldu. Bu mesleği başka kimse sürdüremedi.
Mahfiz de 2023 yılında vefat etti. Bir dönem Çermik’in çarşısında neşe kaynağı olan bu iki değerli insan, aramızdan birer birer ayrıldılar. Allah, her ikisine de rahmet eylesin. Onların emekleri, gözlerinden okunan içtenlikleri ve sevgileri, yaşamları boyunca Çermik’e kattıkları tüm güzellikler her zaman hatırlanacak ve yaşatılacaktır. Mekânları cennet olsun; Gazozcu Mustafa ve evlatlığı Mahfiz, her zaman gönüllerde yaşamaya devam edecektir…
Hamdullah IŞIK / malabub@yaani.com
- Çermik’te Ahilik Kültürünün Son Örneği: BİSTİN’Lİ HACI ZEYNEL
- Modern Çağın Bilge Ağası; GÜRÜZLÜ OSMAN AĞA
- Prototip Bir Kişilik: BERBER MUHARREM (SÜSLÜ MAHRO)
- Spontane Mizah Ustası: : YOĞUNLU EYYO
- Değişmeyen Muhtarlık Geleneği ve “KEBÊ MEHMET”
- SİMSAR ADİL ( KÖR ADİL)
- Esnaflar Odasının Rakipsiz Başkanı; MEHMET ÇAKIR (FINDIK MEHMET)
- EN KUTLU FETİH...
- Ezan Bülbülü: FETHULLAH HOCA
- Gönülleri Kalaylayan Adam: KALAYCI HACI SELAHADDİN
- ÇERMİK’İN MASKOTLARI- 7
- ÇERMİK’İN MASKOTLARI- 6