-
Abdurrahman SEVGİLİ
Tarih: 01-11-2024 00:01:00
Güncelleme: 01-11-2024 00:01:00
Siyonizme karşı mücadele eden gayretli mücahitler tarih boyunca bedeller ödemişlerdir. Hemen hemen tamamı ya şehit olmuş veyahutta evini barkını, doğup büyüdüğü toprağını terk etmiştir. Canıyla, malıyla, evladı iyaliyle ırkçı emperyalizm ve işgalci siyonistlerle mücadele etmiş, Küdüsü, mukaddesatını ve topraklarını korumak için kahramanca direnmişler ve büyük bedeller ödemişlerdir ve etmeye devam etmektedirler. Bu kutsal değerler için zaman teşkilatlanmışlardır. Filistin topraklarında Hamas gibi, Lübnan topraklarında ise Hizbullah gibi güçlü organizasyonlar oluşturmuşlardır.
1948 yılından beri Filistin topraklarını işgal etmeye başlayan terör devleti İsrail, özellikle büyük şeytan ABD ve İngiltere’nin desteğiyle neredeyse bütün Filistin topraklarına işgalciler yerleştirerek ya sürgün edip mülteci durumuna düşürmüşler yada evlerini başlarına yıkıp şehit etmişlerdir.Çoluk çocuk, kadın yaşlı demeden soykırımdan geçirmişler ve daha şiddetli bir şekilde katliama devam etmektedirler.Sadece 7 Ekim 2023 ten bu yana 43 binden fazla Gazzeli kardeşimizi şehit ettiler. 100 binden fazla kişiyi yaralayıp sakat bıraktılar. Bunların yüzde yetmişi çocuk ve kadın.Kayıplar ve hastahane kayıtlarına girmeyenler hariç.Gazzede yıkılmayan ev neredeyse kalmadı. Hastahaneler, ambulanslar, cami ve okullar, Çeşme ve fırınlar yerle bir edildi.2,3 milyon insan sürekli yollarda ve göçe zorlanmaktalar.İnsani yardımlar yasaklanmakta, açlıktan, ilaçsızlıktan ve salgından ölümler hızla artmaktadır. Gazze’nin dışında Batı Şeria’da da çok ciddi baskınlar ve zülümler yaşanmaktadır. Ciddi sayıda burdada şehitler verilmekte ve işgaller artarak devam etmektedir. Lübnan ve Hizbullah için durum aynı şekilde.Lübnanın Dahiye bölgesi ve güney Lübnan Gazze gibi insafsızca vurulmakta ve burdada binlerce kişi şehit olmuş, evleri başlarına yıkılmış durumda.
Bu direniş cephesinde özellikle şu hususu belirtmem gerekir: Direnişin liderleriyle normal vatandaş arasında bir farkın olmayışı meselesidir. Hepsinin ortak ifadesi şudur:” Bizim kanımız bir çocuğun kanından daha kıymetli değildir”. Bu sözleri ile yaptıkları örtüşüyor, icraatları ile konuşmaları birbirini tutuyor.Herkes gibi sade ve kaprissiz insanlardır. Fedakarlıkta örnektirler. Canlarını vererek bu söylemlerini ispatlamışlardır. Şeyh Ahmet Yasin’den Yahya Sınvar’a kadar, bütün direniş yöneticileri Siyonistler tarafından şehit edilmiştir. Abbas Musavi’den Seyd Hasan Nasrullah’a, Hasan Elbenna’dan Muhammed Mursiye kadar, İzzeddin El Kassam’dan Seyyit Kutup’a, Abdullah Azam’a kadar, Abdülaziz Rantisi’den Salih Aruri’ye, Haşim Seyfettin’e kadar… hepsi bu direniş mücadelesinde, bu kutsal cihatta şehit olmuşlardır. Bir kısmı en ön saflarda çarpışarak can vermiş ve şehadet mertebesine ulaşmıştır. Bir kısmı da, çocuklarını ve torunlarını da şehit vermişlerdir. Şehit Hasan Nasrullah, 17 yaşındaki çocuğunu, Şehit İsmail Heniyye, hem çocuklarını ve hem de torunlarını bu kutsal davada şehit vermişlerdir. Bu kahramanların ne bedeller verdiklerini biliyoruz. Hatta Şehit Hasan Nasrallah’ın şehit edilen çocuğunun cenazesi, ancak bir yıl sonra alınabilmiştir cani terör devletinden.Şehit Yahya Sıvar, saatlerce katil/soy kırımcı İsrail askerleriyle kahramanca tek başına çarpışarak savaştı, sağ kolu koptu telle bağladı yine pes etmedi, düşmana el bombalarıyla saldırdı, sol koluyla deponu düşürmeye çalıştı, ve çarpışa çarpışa büyük bir kahramanlık destanı yazarak ruhunu Rabbine teslim etti ve şehitler kervanına katılmış oldu.
Bir çok kahraman daha bu cihatta hayatını kaybetmiş ve bundan sonra da bu kutsal kervana şehitler katılmaya devam edecektir.: “Müminler içinde Allah'a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.”
( Ahzap:23)
Bir avuç kahraman direnişçi, terör devletini yerle yeksan edecektir Allah’ın izniyle. Aynen Talut’un Calut’u yendiği gibi, Hz Davut’un Calut’ öldürdüğü gibi, bir mücahit te Netanyahu’yu gebertecektir inşaAllah. Bakara 249. Ayette Cenab-ı Hakk bu kıssayı anlatırken :” Nice az topluluklar büyük topraklara galip gelmiştir Allah’ın izniyle.Allah sabredenlerle beraberdir.” Buyruluyor. İki milyarlık Müslüman nüfustan çekinmeyen düşman, birbirine kenetlenmiş, ve şehadet özlemiyle yanıp tutuşan bu az sayıdaki kahraman direnişçilerden muazzam derecede korkmaktadırlar. O katiller, kalbinde “vehn” hastalığı bulunmayan ve ölümün, üstüne üstüne giden bu kahramanlardan çok korkarlar.Taze şehidimiz ve destanlar yazan kahramanımız Yahya Sinwar ne demişti:” Ben 59 yaşındayım. Düşmanın bana vereceği en büyük hediye beni öldürmeleridir. Kalp krizi, corona veya felç ile ölmektense şehit olarak olmayı tercih ederim. yatağımda develer gibi ölmekten korkarım, ancak Allah yolunda ölmekten asla korkmam”. İşte böyle yiğitler var oldukça başarı kaçınılmazdır ve onların eliyle zafer gelecektir. O’nun lütfu keremiyle düşman yerle bir olacaktır. Eğer sabrederseniz zafer muhakkaktır. Bu direnişçiler, ya zafer ya şehadet derler.Şehadet bir çağrıdır tüm nesillere ve çağlara. Her şehit, bir adımdır zafere. “Zafer inananlarındır ve zafer yakındır” diyordu Erbakan hocamız. İman çok güçlü bir silahtır, vehn ise çok kötü bir hastalıktır. Kalbinde dünya hırsı ve vehn hastalığı bulunan yöneticiler korkak ve şeref yoksunu kişiler olarak yad edileceklerdir ve ebedi azabı tadacaklardır.
liderlerin şehit olması, direnişi yok etmez.Tam tersine güçlendirir direnişi. Ebu Ubeyde’nin dediği gibi:” Eğer liderlerimizin şehadetiyle mukavemet ve direniş bitmiş olsaydı, 90 yıl önce şehid olan İzzettin El Kassam’ın şehadetiyle, bu dava bitmeliydi, ama bitmedi. Şeyh Ahmet Yasin’in şehadetiyle de bitmedi ve bitmeyecek. Liderlerin şehadeti, direnişi zafere yaklaştırır, ümmeti feraha, felaha götürür.Bir ölür bin diriliriz der mücahitler.Zeytin ağaçları gibi mücahit yetiştirilir demişti Ebu Ubeyde.
Sözlerimi şehit Yahya Sinwar’ın şu sözleriyle bitirmek istiyorum:” Kaybedecek neyimiz var? Sahip olduğumuz tek şey, prangalarımız ve şu barınaklarımızdır.Neden korkacakmışız?Allah’a yemin ediyorum, izzet ve şerefle geçmiş bir dakikalık hayat, işgal askerlerinin postalları altındaki bin senelik hayattan daha iyidir.” ( Diken ve Karanfil adlı kitabından).Yahya Sinwar aslan gibi yaşadı ve şehadeti de aslanlar gibi oldu. Ne mutlu bu kahramanlara, ne mutlu şehitlere, ne mutlu Allah yolunda öldürülenlere. Selam olsun Hamas’a, İslami Cihada, Hizbullah’a ve Yemen’e. Selam olsun şehitler kervanındaki her kese ve sırasını bekleyen bütün yiğitlere ve kahramanlara..
Abdurrahman Sevgili
- VE TEAVENU ALEL BİRRİ VETTEKVA VE LA TEAVENU ALEL IثMİ VEL UDVAN 3
- VE TEAVENU ALEL BİRRİ VETTEKVA VE LA TEAVENU ALELi İثMİ VEL UDVAN ayeti üzerine 2
- “VE TEAVENU ALEL BİRRİ VETTAKVA VE LA TEAVENU ALEL İثMİ VEL UDVAN” AYETİ ÜZERİNE 1
- ÖZÜMÜZE DÖNMEDEN HİÇBİR ŞEY DÜZELMEZ
- HİCRETi ANLAMAK:
- Berberlikten Tabur Komutanlığına: Ebu Şuca Kimdir?
- ŞEHİT ABDULLAH AZZAM VE CİHAD DERSLERİ 1
- BATININ GERÇEK YÜZÜ BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKMIŞTIR:
- ŞEHİT İZZEDDİN EL KASSAM
- KURANI KERİM DE İSRAİLOĞULLARI
- VEHN HADİSİ ÜZERİNE BİR KAÇ SÖZ
- ÜMİT VE KORKU YADA XAVF VE RECA: