aohbet islami chat omegla türk sohbet cinsel sohbet dini chat sohbet siteleri mobil sohbet Penis Büyütme Ameliyatı Meme Büyütme Ankara Burun Estetiği Ankara Lazer Epilasyon Ankara Lazer Epilasyon Ankara Kürtaj Ankara Kızlık Zarı Dikimi Ankara Lazer Epilasyon Konya Cilt Bakımı Konya Kıl Dönmesi Tedavisi Ankara Hemoroid Tedavisi Ankara Meme Ultrasonu Ankara Radyolog Ankara Selülit Tedavisi Konya Göz Kapağı Estetiği Ankara

içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

EVLERİMİZ BİRER EĞİTİM YUVASI OLABİLİR:


Çocuk, evin rengini ve şeklini alır. Altı yıl tamamen ev ortamında olduğu unutulmamalıdır. Küçük yaşlarda verilen olumlu veya olumsuz bütün eğitimler, bütün rehberlikler ömür boyu kalıcı olur, unutulmaz izler bırakır.Uzmanlara göre çocuk, okul öncesi dönemde, yüzde 75-80 oranında ailede şekillenir, kişiliğini büyük oranda burda elde eder.Okul öncesi dönem olan bu ilk  yaşlarda verilenler, bütün hayatını olumsuz yada olumlu olarak etkiler.Çocuk için en büyük rol model anne, baba, abe, abla, dede ve ninedir. Aile büyükleri bilinçli kimseler olmak zorundadır.Aksi taktirde çocuğun bütün hayatını bilerek veya bilmeyerek berbat eder.Çocuk, özellikle 0-3 yaş gurubunda en hızlı kayıt cihazları gibi her şeyi bilinç altına kaydeder.Yaş ilerledikçe bu kayıt ve algı hızı azalır.Ailelerin en büyük handikapı, çocuk eğitimi konusunda yetersiz olmalarıdır.Yeni doğan çocuklarımızın sağ kulağına ezan, sol kulağına kametin okunması evse erilen anlamlı ilk eğitimdir.
Evin içi güzel ve faydalı motiflerle süslenmelidir. Görsel motifler ve uygulamalı eğitimler zihinlere nakledilmektedir.Örneğin Kabe ve Mescidi Aksan’ın görselleri evlerimizde ve özellikle çocuk odalarında asılmalıdır.Çocuğun, yatağında uzanırken en çok gördüğü fotoğraflar bunlar ve benzeri görseller olmalıdır. Kundaktaki çocuk, esmaül Hüsna ve Kuran sesleriyle büyümelidir.Gördüğü güzel manzara ve motiflerin önemi kadar, duyduğu güzel seslerde bi o kadar önemlidir. Annenin çocuğunu emzirirken yüksek sesle besmele çekmesi, ezan ve Kuran  sesinin duyurulması,mukaddesatımıza ait kavramların bilerek sıkça kullanılıp evladımıza duyurulması çok önemli olup aile içi eğitimin cüzleridir.
Dindar ailelerde bile, çok büyük ihmaller vardır. Misalen namaz kılma veya oruç tutma konusu gündeme geldiğinde, “çocuğum henüz küçüktür”, “büyüdüğü zaman kılar namazını” ve “orucunu tutar”derler. Halbuki:”ağaç yaş iken eğilir”. Farz değilse bile talim ve alıştırma adına erken yaşlarda başlatılmalıdır bu hayırlı işler ve ibadetler.”İnfak” gibi güzel davranışları uygulamalı bir şekilde çocuğuna kazandırmalıdır. Örneğin harçlığının bir kısmını Filistin’de, Gazze’deki  kardeşlerimize göndermek  gibi.Yardımlaşma ve paylaşma duygularını erken yaşlarda kazandırmak mümkündür.Bunun en önemli şartı, ebeveynin söylediklerini bizzat uygulamasıdır.Yaparak ve göstererek eğitmek esastır.Hiç zekat ve sadaka vermeyen bir babanın veya annenin bunları öğretebilmesi zordur,  neredeyse mümkün değildir. Çocuk gördüklerini, duydukları yapar.
Ailede anne ve baba birbirlerine karşı nazik ve kibar davranırlarsa yavruları da öyle yetişir. Merhamet ve adaletli olan ailelerin çocukları da çok büyük oranda merhametli ve adil olarak büyürler.Bencil bir ailede yetişenler de bencil olur.Karı-koca namazlarını cemaatle kılarsa çocuklar da cemaate alışır.Yalan konuşan aile büyükleri, çocuklarına güveni ve dürüstlüğü kazandıramaz. Sigara içki gibi zararlı alışkanlıkları olan aileler, çocuklarını bunlardan koruyamazlar.Ailede iyi niyet, sabır, doğru bilgi, güzel örneklik ve şuurlu olmak, evdeki  eğitimin olmazsa olmazıdır. Bu önemli hasletler ailelerde hakim olursa, yeni  nesiller de salih, abid, adil, güvenilir, bilgili ve merhametli olarak yetişirler. Bu özellikleri taşıyan bilinçli ailelerin sayısı arttıkça toplumun çehresi de değişir.
Aile büyüklerinin haramla beslenmekten uzak durması ve çocuklarını haram lokmalardan uzak tutması çok mühim bir konudur.Helal ve harama dikkat eden aileler, bilinçli nesilerin yetişmesinde muvaffak olurlar.” Efendimiz (sav):Şüpheli şeylerden kaçının” buyurmaktadır. Toplumun büyük ekseriyeti haramdan bile kaçınmıyor maalesef.Ashabı kiram efendilerimiz ve takva sahipleri, haram lokma konusunda çok titiz davranmışlar.Bazen bulundukları şehirde haram, murdar bir etin satıldığı haberini aldıklarında, bu şehirden hiç alışveriş yapmadıklarını biliyoruz.Bu derece şüpheli şeylerden kaçınmışlardır.Hayvanlarını bir yere götürdükleri zaman ağızlarını gelmiyorlardı. Kimsenin ekinine, otlağına zarar vermesin diye. Bu bilinçle yetişmemiz ve evlatlarımızı haramdan muhafaza etmemiz lazım.Anneler, yemek yaparken temizliğe, israfa, helal ve harama itina göstermelidir.Besmelelerle yemeklerini pişirmeli, yemeklerine sevgi ve muhabbet katmalıdır. Çocuklar böylece tertemiz gıdalarla beslenmiş ve manevi değerle bezenmiş olurlar.Bu şekilde haramdan uzak duran aile efradının yetişen çocukları salih ve duaları da makbul olur. Doğunun büyük bir İslam Alimi “ Nehcül Enam “ adlı eserinde şöyle diyor:”Eğer senin etin haram lokmalardan oluşmuşsa, duaların artık kabul olmayacaktır.” Allah korusun.
Toplumun temel taşı aile kurumudur. Aileler sağlam olursa toplumda sağlam olur, aileler bilinçli olurlarsa toplumda bilinçli olur.İslam düşmanları, özellikle aileyi hedef almışlar ve bu kutsal müesseseyi yıkmak için canla başla çalışmaktadırlar.Bu konuda bi hayli  mesafe de almışlardır. Aileyi korumak ve her türlü zararlı şeylerden muhafaza etmek en önemli işimiz olmalıdır.Mutlu bir aile yuvasında çok güzel şeyler yapılır.Bilgili ve bilinçli aileler, olumlu manada çok büyük mesafeler katederler.Zinayı serbest bırakıp, evlenmeyi zorlaştırmak, evlenen çiftlerin önemli bir kısmının boşanması, aile kurumu için  korkunç bir durumdur. Ailelerin dağılmasını, huzur ve eğitimin  yok olması demektir. Şiddet ve madde bağımlılığı, her türlü suç işleme temayülü,  genellikle ailesiz, anne babasız veya şiddetli geçimsizlik içinde olan yada parçalanmış ailelerde yetişen çocuklarda görülmektedir.Suçların artarak devam etmesi, ailelerin dağılması ile direk  ilintilidir.Tolumun huzur ve refahını, nesillerin iyi yetişmesini istiyorsak, bir an önce sağlam aile yapısını yeniden tesis etmemiz gerekir. Bilinçli  ailelerde, çocuğun kalbi de, beyni de, midesi de beslenir. Bireyler mutlu ve şidetten uzak yetişirler.İstanbul Sözleşmesinin dayatılması, bu kurumu yok etmek içindir.Düşmanlarımızı  tanımadan, ne yaptıklarını bilmeden yaşıyoruz çoğu zaman. İş işten geçtikten sonra pek çok şeyi öğreniyoruz maalesef. Son cümle olarak şunu söylüyorum: Aile kurumunun  bozulmasına seyirci kaldığımız sürece neslimiz, gençliğimiz bozulmaya devam edecektir. Aile eğitimi en önemli eğitimdir, toplumun ıslahı için, ıslah edilmiş ailelere ihtiyaç vardır.Selam ve dua ile 
Abdurrahman Sevgili

Bu yazı 1903 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum