içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

MESELE HAYVAN SEVGİSİ Mİ?

Hayvanlar zayıf ve korunmasız olduklarından korunmaya ve barınmaya ihtiyaç duymaktadırlar. Buna yemleri ve gerektiğinde bakıma muhtaç olanların gerekli tadavilerinin yapılması da dahildir.

İslam dininde hayvanlara gereken şefkatin gösterilmesi emredildiği gibi, aynı zamanda zayıf ve bakıma muhtaç bu hayvanların insanlar için bir rahmet vesilesi olduğu da ifade edilmiştir.

Hz. Peygamber (s.a.v.), “sizler yerde bulunanlara merhamet edinki göktekiler de size merhamet etsin” buyurmaktadır.

Aynı zamanda fıkıh kitaplarının ilgili bölümlerinde evcil hayvanların yeminden tutun kendilerine yüklenen yüklerin kaldırabilecekleri ağırlıkta olması gerektiğine kadar ki hususları ele alan başlıklar mevcuttur.

Dolayısıyla hayvanın gücünü aşacak şekilde yük yüklemek kişiye bir vebal olduğu gibi, kişinin Allah katında bununla sorumlu tutulacağı da ifade edilmiştir.

İslam dini, bu konuda insanların hassasiyetle davranmaları gerektiği hususunu en güzel bir şekilde dile getirmiştir.

Ancak İslam nazarında insanın varlıklar arasından en değerli varlık olduğu hususu da vurgulanmıştır. Dolayısıyla insana verilmesi gereken saygı herşeyden önce gelmektedir.

Günümüzde hayvansever olduğunu iddia eden bazı kesim veya derneklerin bu konuda dozu aşarak hayvanlarla ilgili yapılan bazı açıklamaları çarpıtarak kişileri itham ve zan altında bırakacak şekilde iftira  ve linç kampanyasına girişmeleri anlaşılır bir şey değildir.

Hayvan haklarını savundukları iddiasıyla yaptıkları veya yürüttükleri bu tür faaliyetlerin aslında karşı tarafta bulunan kişinin hakkına bir tecavüz ve onu rencide edecek şekilde bir itibar suikastına varacak nitelikte olduğunun farkında değil gibiler.

Geçen hafta meydana gelen olaydan da anlaşıldığı üzere aslında mesele hayvan sevgisi veya hayvan haklarını savunma meselesi olmadığı ortaya çıkmıştır.

Nitekim yapılan çirkin linç kampanyası ve iftira furyası gösterdi ki belli bazı odaklar veya dernekler basit bir açıklamayı bahane ederek imamları ve onlar üzerinden de dini ve dindarları en çirkin ifadelerle kötülemeye çalıştılar.

Eğer mesele bu konuda hassasiyetlerini dile getirmek olmuş olsaydı bunu dile getirmek için yasal ve meşru zemin aşılmadan da yapılabilirdi.

Ancak öyle anlaşılıyor ki imamlara, dindarlara ve dine karşı kinleri kalplerinde birikmiş bu kesimin bu tür olayları bahane ederek onları rencide etmek istemektedirler.

Bir imamın yapmış olduğu bir açıklama üzerinden bu kadar yaygara koparılmasına rağmen ve şahsına ve mesleğine yönelik yapılan bunca hakarete rağmen kimse çıkıp da siz hayvan haklarını savunuyoruz iddiasıyla neden bu kadar çirkin bir yaklaşım içerisinde oldunuz diye hesap sormamaktadır.

Bu tür derneklerin tepkileri bu kadar önem arz ederken bir insanın onuruna yapılmış bu çirkin itibar suikastının önem arz etmemesi gerçekten çok üzücü bir durum olarak karşımıza çıkmaktadır.

Eğer bir tarafta hayvan hakları varsa öbür tarafta da insan hakları ve insan onuru vardır. Eminim ki mevzu bahis edilen imam, insan haklarında olduğu gibi hayvan hakları hususunda da bu çirkin faaliyetlere girişenlerden daha duyarlı ve daha hassastır.

Zira insana ve insan haklarına saygısı olmayan birinin hayvana ve hayvan haklarına saygısı olduğunu iddia etmesi sadece bir tutarsızlık ve yalandan ibaret olacaktır.

Bu yazı 2823 defa okunmuştur.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
FACEBOOK YORUM
Yorum