Saadet Partisi İl Başkanı Abdurrahman Ergin'e Diyarbakır sağlığını sorduk; "ŞEHİR HASTANELERİ BİR İHTİYAÇ"
Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin'in, Diyarbakır'daki sağlık sorunlarına dair açıklamaları oldukça kapsamlı. Ergin'in görüşlerine göre, sağlık alanındaki eksikliklerin çözümü için bir dizi strateji öneriyor.

M.Zeki ÖZER / ÖZEL
Diyarbakır'da sağlık alanında yaşanan sorunları Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin'e sorduk.
Sebep ortadan kalkmadıkça üç şehir hastanesi de yapılsa sonucun değişmeyeceğini vurgulayan Ergin, insanımız ekonomik olarak yetersiz olduğundan ömrünü hastane köşelerinde sağlığını aramakla geçiriyor ifadelerinde bulundu.
Ergin'in açıklamaları, Diyarbakır'daki sağlık sorunlarının çok yönlü ve köklü bir çözüm gerektirdiğini gösteriyor. Sağlık altyapısının güçlendirilmesi, sağlık çalışanlarının daha iyi koşullarda çalışabilmesi ve vatandaşın daha kaliteli sağlık hizmetine ulaşabilmesi için kapsamlı adımlar atılması gerektiğini vurguluyor.
"DOKTOR GÖÇÜ BAŞLADI"
Diyarbakır'da sağlık alanında telsiz bakımın yetersiz olduğu belirtiliyor. Sizce bu sorunun çözümü için neler yapılmalı?
İletişim alanında eksiklikler varsa ki mevcut, tamamlanması gerekir. Bizim sağlık için gerekmedikçe acil telefonları aramamız da gereksiz.
Sizin randevu alma sıkıntısını dile getirdiğinizi biliyorum. Birçok hastanede hekim, özel hastanelere geçti, istedikleri şartlar olmadığı için. Bu yüzden doktor göçü başladı.
"ŞEHİR HASTANELERİ BİR İHTİYAÇ"
Diyarbakır'da ikinci bir şehir hastanesine ihtiyaç duyulduğu yönünde görüşler var. Sizce yeni bir şehir hastanesi yapılmalı mı? Bu konuda düşünceleriniz nelerdir?
Şehir hastaneleri bir ihtiyaç. Önemli olan vatandaşın sağlıklı bir ekonomik güce sahip olması. İyi şartlarda yaşayan, temiz ortamda bulunan, gıdasını alan, kazancı geçimine yeten insan sayısı fazla hastaneye ihtiyaç duymaz.
İnsanımız yetersiz beslenmeden, sağlıksız ortamdan, zamanında tedavî olamadığından ömrü hastanelerde geçer oldu.
Diyarbakır'da üç şehir hastanesi de açılsa sonuç değişmez. Ekonomi alanında yeterlilik, sağlıklı yaşamayı ve düşünmeyi de beraberinde getirir.
"HER İLÇEYE BİR HASTANE"
Diyarbakır'da sağlık alanında yaşanan eksiklerin giderilmesi için hangi adımlar atılmalı? Sizce mevcut sağlık altyapısı yeterli mi?
Sağlık alanında yatırımlar, hükümetin siyasetten uzak davranışlar geliştirmesiyle sağlam zemine oturtulabilir.
Öncelikle yer-zemin etüdü, yirmi-otuz yıl sonrasında ihtiyaçları karşılama, herkesin hastaneye ulaşım alt yapısını hazırlama önemli.
Her bir merkez ilçede Devlet Hastanesi kurulursa sağlık üzerinde yükler azalır.
Sur'da Selahaddini Eyyubî Hastanesi varken Bağlar'da Devlet Hastanesi yok, misalen, Bağcılar Mahallesi dahil. Ki Bağlar, nüfusuyla Kayapınar ile yarışan şehir nüfusuna sahip bir merkez ilçemiz.
Bağlar'da bir değil iki hastane yapılamaz mı?
Bu ufuk meselesi işte. Herkes bunu düşünemez.
Birden çok aile sağlık merkezi sayısı da azalır, ana merkez hastanelerin de yükü hafifler.
"DOKTOR GÖÇÜ VE RANDEVU SIKINTILARI"
Son dönemde Diyarbakır’da yaşanan ortopedi olayları hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu tür vakaların önlenmesi ve sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi için ne gibi önlemler alınmalı?
Sahtekârlık, mesleğin yüz karası insanların işidir. Bu vicdan yerine cüzdan dolduran anlayışla ilgili. Yeni Doğan Çetesi meselesi ortada.
Vatandaşın ortopedik rahatsızlığı giderilebilecekken, kimi medikalcilere karşılıklı menfaat gereği yapılan ameliyatlar kabul edilemez.
Bu durumlarda kişinin meslek diploması iptal edilmeli, bu şebeke işinde olanların mahkûmiyet yanında haksız yere ele geçirdikleri kazançlarına el konulmalıdır.
Yargı-hukuk sistemi gerekeni yapmalıdır.
Diyarbakır'da bazı doktorlardan randevu almanın zor olduğu ve ultrason gibi tetkikler için üç aya kadar süre verildiği söyleniyor. Bu randevu sıkıntısı hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce bu sorunun çözümü için hangi adımlar atılmalı?
Hastaya beş-altı ay sonra randevu verildiğini bilmeyenimiz yok.
Bir hastanede bir cihaz değil, dört cihaz neden olmasın?
Siz, merkez ilçelerde birer hastane açarsanız, bir cihaz, beşe çıkmış olur.
Randevularda tanıdık eş-dost dönemi başladı.
Ameliyat bıçak parasının kimi yerde devam etmesi gibi.
Sağlık personeli sayısının yetersiz olduğu ve bazı branşlarda uzman doktor eksikliği yaşandığı belirtiliyor. Bu konuda düşünceleriniz nelerdir?
Sağlık personellerine ve doktorlara hak ettikleri değerde maaş düzenlemesine gidilip yeterli sayıda kadrolar açılırsa bu sorun çözülür.
Sağlık önemli mesele ve herkese hitap eden bir hizmet alanı.
Sağlıktan memnun olan üst idaredeki yetkililer, vatandaş gibi tedavîlerini hastanede kaç günde tamamlar?
Bunun cevabı bu denli kolay, aslında.
Her suçu sağlık çalışanında arayan doktorsuz kalır.
Acil servislerdeki yoğunluk nedeniyle hastaların saatlerce beklemek zorunda kaldığı yönünde şikayetler var. Acil servislerdeki yoğunluğu azaltmak için nasıl bir çözüm önerirsiniz?
Acil servislerde tek çözüm, merkez ilçelerde yeni hastane yapmaktan geçer.
Acilde branş doktoru bulabilmek çok sıkıntılı. Gece gelen hastanın ağrı kesiciyle serumla sabaha çıkarılması, tedavî değildir.
Bir doktorun, bir gecede yüzü aşkın hastayla ilgilenmesi ne derece doğru ise sağlığımız da o denli sağlıklıdır.
"SAĞLIK YOZ-BOZ TAHTASINA DÖNÜŞTÜ"
Diyarbakır'daki sağlık hizmetlerinde cihaz ve teknik donanım eksikliği yaşandığı belirtiliyor. Bu eksikliklerin giderilmesi için nasıl bir yol izlenmeli?
Merkez ilçe hastaneleri kurulmalı, bunu birkaç kez belirttik.
Cihazlar, kartel piyasasından ve şaîbeli firmalardan değil, üretenden doğrudan temin edilmeli.
Sağlıkta siyasî tarafgirlik olmamalı.
İşin ehliyet ve liyakati önemsenmezse sağlıkta yılda iki kez, üç kez yönetimler değişir.
Sağlık, maalesef yaz-boz tahtasına dönüştü.
"ÖZEL HASTANELER AYAKTA KALMAZ"
Özel hastanelerde sağlık hizmeti almak zorunda kalan vatandaşlar, yüksek fiyatlar nedeniyle sıkıntı yaşadıklarını belirtiyor. Sizce vatandaşların özel hastanelere yönlendirilmeden kamu hastanelerinde kaliteli hizmet alabilmesi için ne gibi düzenlemeler yapılmalı?
Bu sorunun cevabı, sorunun içinde aslında. Hastaneler, hastane görevini hakkıyla yerine getirirse sadece iki-üç özel hastane ayakta kalır.
"HASTA-HEKİM MEMNUN DEĞİL"
Aile hekimliği sisteminde yaşanan randevu sıkıntıları ve bazı mahallelerde aile sağlığı merkezlerinin yetersiz olduğu yönünde şikayetler var. Bu konuda sağlık sisteminde nasıl bir iyileştirme yapılabilir?
İyileştirme, oldukça kolaydır, merkez ilçelerde devlet hastanesi yoluyla.
Birçok hasta randevuyu sanal ortamda alamıyor.
Âile hekiminin yapabileceği sınırlı.
Hasta da hekim de ortamdan memnun değil.
"HEM ÇALIŞANA HEM HASTAYA UYGULANIYOR"
Sağlık çalışanları, çalışma koşullarının zorluğundan ve yoğun mesailerden dolayı büyük bir baskı altında olduklarını söylüyor. Sizce sağlık çalışanlarının çalışma şartları nasıl iyileştirilebilir?
Hemen her yerde mobbing söz konusu. Yerel yönetimlerde, parti ayrımı olmaksızın mevcut. Üniversitelerde var. Sağlıkta olmaz mı?
Mobbing sebebiyle intiharlar var, psikolojik rahatsızlıklar az değil, işten atma tehditleri mevcut.
Bunu belirleyici hale getiren anketler var, zaman içinde yayınlanan.
Hastanelerde şiddet çalışana mevcutken, çalışanın kimi zaman bunu hastaya da uyguladığı görülür.
Biz Merhamet Medeniyeti'ni kabul etmedikçe, ona göre hayatı tanzim etmedikçe bu baskılar olacaktır.
"ACİL HİZMETLERDE DE EKSİKLİKLER MEVUT"
Şehir merkezinde hastanelere ulaşımın zor olduğu ve ambulansların trafik nedeniyle hastalara zamanında yetişemediği yönünde eleştiriler var. Sizce ulaşım ve sağlık altyapısı konusunda nasıl bir iyileştirme yapılmalı?
Bu konuda ambulans hizmetleri eksikliklere rağmen eleştirilmesi zor. Çalışanlar, yangın ihbarı ile faaliyete geçen itfaîyecilere benzer. Dakikalar önemli. Açık adres oldukça önemli. Yolların durumu belli... Kimi sürücülerin insanlık dışı tavırları ortada. Ambulansların bir kısmı yenilenmeli, çalışanlar hasta sahiplerini ikna etmeli, acil girişler yapılırken zamanla yarış önemli. Yol, trafik, araç sağlıklı değilse çalışanı kusurlu görmek işin kolaycılığına kaçmaktır. Hiçbir insan, göz göre göre birisinin ölümüne sebep olmak istemez, sağlık kurumlarında.
Siz, Özel Hastane Sahibi'ni "Sağlık Bakanı", Özel Okul Sahibini " Millî Eğitim Bakanı", Otelleri bulunan Turizmciyi "Kültür ve Turizm Bakanı" olarak atarsanız, onları kim eleştirebilir?
Milli Eğitim'de özel okullar, Kültür ve Turizm'de bazı otelciler özel muameleye tutulma durumları akla geliyorsa, Sağlıkta özel hastanelere niçin ayrıcalıklı davranılmasın?
Mesele bu denli açık ve net. Pandemi yalanında, kuş ve domuz gribi senaryosunda her olana vakıfız ve konuyu biliyoruz. İktidar ya da iktidar ortaklığımızda sağlık en düşündüğümüz konulardan biri. Sağlık olmazsa saadet düşünülemez, çünkü. Prensibimiz bu olmalı.
Tarih: 04-03-2025