içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Dinimize göre infak ne demektir ?

Bu hafta cuma sohbetimizin konuğu Diyarbakır il müftü yardımıcısı Mehmet Sani Akın. Akın ile sohbetimizin konusu İslam dininde infak ve infakın yeri. Kur’an-ı Kerim’de infak örnekleri, malların kime infak edilebileceği, zekatta infak yapılabilir mi gibi sorulara cevap aradık.

Dinimize göre infak ne demektir ?

Mehmet Zeki ÖZER 
İslam'da infak, kelime anlamı olarak "harcamak, tüketmek" demektir. Dini terim olarak ise, Allah'ın rızasını kazanmak amacıyla kişinin kendi malından ihtiyaç sahiplerine maddi veya manevi yardımda bulunmasıdır. 
Kur'an-ı Kerim'de infak örneklerinden bahsedebilir misin?
        Kur’an’ı Kerimin birçok ayeti kerimesinde, Allah yolunda harcamaya teşvik edilirken; aynı zamanda başa kakmak, incitmek ve gösteriş yapmak gibi iyilikleri ve amelleri yok eden hasletlerden de sakınmayı emrediyor. Bu hususlarla ilgili de dört beliğ örnek verilmektedir.
BİRİNCİ ÖRNEK:  ‘Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yedi başak bitiren ve her başakta yüz tane bulunan bir tohum gibidir. Allah, dilediğine kat kat verir. Allah, lutfu geniş olandır, hakkıyla bilendir’. (Bakara 261) Bu ayet’i kerimede sadece Allah rızası gözetilerek yapılacak harcamanın ahiretteki karşılığının örneği, yedi başak bitiren ve her başakta yüz tane bulunan bir tohum tanesi gibidir. Bu şekilde yapılan infakın ahiretteki karşılığı bire yedi yüz veya daha fazladır.
İKİNCİ ÖRNEK:  Ey iman edenler! Allah’a ve ahiret gününe inanmadığı hâlde insanlara gösteriş olsun diye malını harcayan kimse gibi, sadakalarınızı başa kakmak ve gönül kırmak suretiyle boşa çıkarmayın. Böylesinin durumu, üzerinde biraz toprak bulunan ve maruz kaldığı şiddetli yağmurun kendisini çıplak bıraktığı bir kayanın durumu gibidir. Onlar kazandıklarından hiçbir şey elde edemezler. Allah, kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez. (Bakara 264) Bu ayet’i kerimede ise, mallarını Allah yolunda harcamasına rağmen minnet ve eziyet ederek amelini boşa çıkaranlar örneklendirilmiş. Tıpkı Allah rızasını gözetmeksizin, ahiret sevabını ummaksızın,  gösteriş yapmak için infak yapanlar gibi. Bunların da misali üzerinde biraz toprak bulunan ve maruz kaldığı şiddetli yağmurun kendisini çıplak bıraktığı bir kayanın durumu gibidir. Şiddetli yağmurun kaya üzerindeki toprağı silip süpürdüğü gibi minnet, eziyet ve gösteriş de sevapları silip süpürür.
ÜÇÜNCÜ ÖRNEK: Allah’ın rızasını kazanmak arzusuyla ve kalben mutmain olarak mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, yüksekçe bir yerdeki güzel bir bahçenin durumu gibidir ki, bol yağmur alınca iki kat ürün verir. Bol yağmur almasa bile ona çiseleme yeter. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir. (Bakara 265) Bu ayet’i kerimede ise Allah’ın rızası uğruna gönül hoşnutluğuyla yapılan infakın karşılığı bol yağmur veya bir çiselemeyle bile bol bol ürün veren yüksek yerdeki bahçe gibidir. Bu bahçenin bol ürün vermesi için nasıl ki bir çiseleme bile yeterliyse,  aynı şekilde o muazzam sevabı elde etmek için az bir infak bile yeterlidir. Yeter ki yapılan infak, Allahın rızasını kazanma uğruna ve gönül hoşnutluğuyla yapılsın. 
DÖRDÜNCÜ ÖRNEK: Herhangi biriniz ister mi ki, içerisinde her türlü meyveye sahip bulunduğu, içinden ırmaklar akan, hurma ve üzüm ağaçlarından oluşan bir bahçesi olsun; himayeye muhtaç çocukları var iken ihtiyarlık gelip kendisine çatsın; derken bağı ateşli (yıldırımlı) bir kasırga vursun da orası yanıversin? Allah, düşünesiniz diye size ayetlerini böyle açıklıyor. (Bakara 266 Bu ayet’i kerimede de infak edilirken minnet ederek, inciterek ve başa kakarak yapılan harcamaların sevabının nasıl yok olacağını örneklendiriyor. Şöyle ki içerisinde her türlü meyvenin olduğu, içinden ırmakların aktığı, hurma ve üzüm ağaçlarından oluşan bir bahçeye sahip olan birini düşünün.  İhtiyarlık gelip çatıyor. Muhtaç çocukları da var. İhtiyacının en fazla oldu bir zamanda, içinde ateş olan bir kasırga, bahçeyi vurup yakıyor.  Aynı şekilde ahirette kişinin en zor durumda, salih bir amele en çok ihtiyaç duyduğu bir zamanda,  kişinin kendince bir Salih ameli var. Ancak içerisine minnet, eziyet ve riya katılmıştır.   İşte bu kötü hasletler, tıpkı içinde ateş olan kasırganın bahçeyi yok etmesi misali, amellerini yok edip bitirecektir. Bahçeden eser kalmadığı gibi, salih amelden de eser kalmaz. Minnet, eziyet ve gösteriş, içerisinde ateş olan kasırga misali infaktan hasıl olacak sevabı yakıp kül edecektir. 
Zekat da infak olarak değerlendirilebilir mi?
Evet, zekat da bir infaktır. Ancak infak kavramı zekatı da kapsayan daha geniş bir kavramdır. Zekat, İslam'ın temel ibadetlerinden biri olarak, Müslümanların mal varlıklarının belirli bir oranını ihtiyaç sahiplerine vermesidir. Bu, hem toplumda sosyal adaleti sağlamaya yardımcı olur hem de zenginlerin mallarını arındırır. Malımızın içindeki zekat miktarı bizim değildir. İhtiyaç sahibinin malımızın içindeki payıdır. Yüce Allah'ın ihtiyaç sahibine bizim üzerimizden takdir ettiği miktarın adıdır zekat.
Dolayısıyla zekatın sadece bir bağış olmadığı gibi aynı zamanda ihtiyaç sahiplerinin hakkıdır. Zekat, zenginlerin lütfu değil, ihtiyaç sahiplerinin doğal bir hakkıdır. Bu nedenle, zekat vermek, zenginlerin bir görevidir ve bu görevi yerine getirmek, onların mallarını temizler ve bereketlendirir. Üzerinden bir yıl geçen 80.18 gr altın değeri veya üzeri bir miktara sahip olan biri aslında bunun sadece %97.5'ine sahiptir. Geriye kalan %2.5 fakirin, muhtacın kendi malı içindeki payıdır. Tıpkı 40 koyuna sahip olanın aslında 39'una sahip olduğu gibi. Kalan bir tanesi ise ihtiyaç sahibinin kendi malı içindeki payıdır sahibine verilmelidir. Aksi takdirde onun hakkına el koymaktır gasptır ve haramdır.
Ramazanda yapılan infakın diğer zamanlarda yapılandan farkı nedir?
Ramazan ayında yapılan infakın diğer zamanlarda yapılan infaklara göre fazileti ve önemi daha büyüktür. Ramazan ayı, Kur'an-ı Kerim'in indirildiği, oruç, teravih namazı ve diğer ibadetlerin yoğunlaştığı mübarek bir aydır. Bu ayda yapılan her amelin sevabı kat kat artar. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) Ramazan ayında yapılan bir iyilik, diğer aylarda yapılan iyiliklerden daha faziletli olduğunu ifade buyurmaktadır. Bu nedenle, Ramazan ayında yapılan infak da diğer zamanlara göre daha faziletli ve sevaplıdır.
Ramazan ayında insanlar arasındaki yardımlaşma ve dayanışma duyguları daha da artar Bu ayda zenginler, fakirlere daha fazla yardım eder, ihtiyaç sahiplerinin dertlerine derman olmaya çalışır. Bu durum, toplumda birlik ve beraberlik duygularını güçlendirir. Ayrıca Ramazan ayında iftar sofraları kurulur, insanlar bir araya gelerek yemeklerini paylaşır.Bu sofralar, infakın ve paylaşmanın en güzel örneklerinden biridir. İftar sofralarında sadece zenginler değil, fakirler de yer alır ve bu sayede toplumda eşitlik ve adalet duygusu pekişir.
İnfakın bir diğer bir örnegi fitr zekatıdır. Ramazan ayının sonunda fitr zekatı vermek vaciptir. Fitr zekatı, ihtiyaç sahiplerine bayram sevincini yaşatmak ve onların temel ihtiyaçlarını karşılamak için verilir. Fitr zekatı, Ramazan ayında yapılan infakın önemli bir parçasıdır.
Sonuç olarak, Ramazan ayında yapılan infak, diğer zamanlarda yapılan infaklara göre daha faziletli, sevaplı ve önemlidir. Bu ayda yapılan infak, Allah'ın rızasını kazanmaya, ihtiyaç sahiplerine yardım etmeye ve toplumda dayanışmayı artırmaya vesile olur.
Ramazan ayını infak ve yardımlaşma ayı olarak değerlendirmek, hem bireysel hem de toplumsal açıdan pek çok fayda sağlar.
Yüce Allah, rızası uğruna yapılacak infakları nasip eylesin. Amellerimizi riyadan gösterişten, infaklarımızı minnet ve eziyetten uzak eylesin

Tarih: 14-02-2025

FACEBOOK YORUM
Yorum