içerik yükleniyor...Yüklenme süresi bağlantı hızınıza bağlıdır!

Coşkun: Öğretmen atamaları ve mülakat sistemindeki yanlışlıklar düzeltilmeli

Öğretmen atamalarında mülakat sisteminin yanlış olduğunu belirten Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, öğretmenliğin kıymetinin daha fazla artırılması gerektiğini ifade etti.

Coşkun: Öğretmen atamaları ve mülakat sistemindeki yanlışlıklar düzeltilmeli
Haberi Sesli Dinle

 

 

Eğitim Bir-Sen Şanlıurfa Şube Başkanı İbrahim Coşkun, öğretmen atamaları ve mülakat sistemi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Öğretmen açığının giderilmesi gerektiğini söyleyen Coşkun, ücretli öğretmenlik yapanların sıkıntı yaşadığını dile getirdi.

Özellikle Şanlıurfa'da öğrenci sayısının fazlalığından dolayı eğitim seviyesini artırabilmenin zor olduğunu belirten Coşkun, bu konuyla ilgili bir düzenlemenin yapılması gerektiğini vurguladı.

Sendika olarak mülakat sistemine karşı olduklarını ifade eden Coşkun, ne kadar öğretmen ihtiyacı var ise o oranda mutlaka denkleştirme yapılması gerektiğini kaydetti.

"Öğretmen eğitimin lokomotifidir"

Coşkun, "Öğretmen açığımız hat safhada. 10 bin civarında öğretmen ihtiyacımız var. Öğretmen, eğitimin lokomotifidir. Öğretmen olmasa olmazımızdır. Dışarıda yüz binlerce mezun olmuş, sınava girmiş ve atama yapılmasını bekleyen arkadaşlarımız, kardeşlerimiz var. Halihazırda öğretmen sayısı da var dolayısıyla bir an önce bu öğretmen açığının kesinlikle giderilmesi gerekir çünkü çoğu sınıflarımızda hala ücretli öğretmenlik yapan arkadaşlarımız var. Ücretli öğretmenliğe de karşıyız çünkü ucuz işçilik şeklinde işleri yürüyor. Kesinlikle bunların kadroya alınması gerekir." dedi.

"Günümüzde interneti olmayan okullarımız var"

Eğitimde yaşanan sorunlara değinen Coşkun, "Sınıfa girdiğim zaman 40-50 öğrenci ile karşılaşıyorum. Dolayısıyla buradaki eğitim seviyesini artırabilmek biraz zor. Öğretmenlerin sağ olsunlar her türlü fedakarlığı, gayreti, çabayı, emeği ne gerekiyorsa yapıyor ama sınıf kalabalık olduğu zaman o maksimum verimi elde edebilme imkânı olmuyor. Hakeza ikili eğitim; sabahçı öğlenciyiz. Bunun da kesinlikle kaldırılması gerekir. Kırsal alanlarımızda taşımalı eğitimimiz var. Dolayısıyla bu konuda verimli olabilmek oldukça zor. Mevsimlik tarım işçisi çocuklarımız var. Bu sorunları yan yana getirdiğimiz zaman ister istemez olanlar ortada. Günümüzde interneti olmayan okullarımız var. Akıllı tahtalarımız var ama ona interneti bağlayacak altyapı yok. Bu tür sorunların mutlaka giderilmesi gerekir." diye konuştu.

"Yoklama yaparken dahi dersin yarısı gidiyor"

Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü: "Teleceğin Türkiye’sini geleceğin ülkesini yöneticilerimiz bu eğittiğimiz çocuklar olacak. Eğitimi ne kadar kaliteli, dünyaya bakış açısı ne kadar geniş ne kadar kendini bilen, tanıyan, bulunduğu imkanları en uygun şekilde kullanan insanlar yetiştirebilir isek bizim de ülke olarak geleceğimiz aydınlık olacak, Daha müreffeh bir hayata, bir yaşama hep beraber yürüyeceğiz. Bir batı ilinde normal şartlarda bir sınıfta en fazla 20-24 öğrenci olması gerekir denilirken bizim burada 40-50 olan öğrenciler var. Düşünün siz bir sınıfa girdiniz yoklama yaparken dahi dersin yarısı gidiyor. Yıl bitiyor ama çocukları tanıyamıyorsunuz. Çocuğun ismi ile hitap edip birebir iletişime geçip bazen sorun sıkıntılarıyla da ilgilenmek gerekir ki eğitimin toplu bir şekilde yürütmek gerekir. Dolayısıyla sınıf kalabalık olduğu zaman ne yapamayacaksınız bu bahsettiğim özellikleri bırakın çocuğun ismini yıl sonuna kadar bilemiyorsunuz. Özellikle branş öğretmeni düşünün bir okulda on tane sınıfa giriyor nereden bakarsanız bakın her yıl 500 çocukla yeni tanışıyor. Bu 500 çocuğun ismini, ne olduğunu, sorunlarını onları bilip o tür yaklaşımı sergilemek gerekir ki biz çocuklara hem eğitim babında hem ahlaki ve diğer değerler açısından da topluma daha faydalı çocuklar olarak yetiştirmemiz gerekir."

"Öğretmenliğin kıymetini daha fazla artırmamız gerekiyor"

Mülakat sisteminin yanlış olduğuna dikkat çeken Coşkun, "Kesinlikle bunun altını çizerek söylüyorum; sendika olarak mülakata karşıyız, mülakatın olmaması gerek çünkü siz üniversite sınavını kazanmışsınız, üniversiteyi okumuşsunuz, bölüm/alanla ilgili öğretmenliği bitirmişsiniz, KPSS gibi büyük bir sınava giriyorsunuz, alan sınavına giriyorsunuz 100 binlerin içerisinde iyi bir puan alıyorsunuz çünkü kontenjan sınırı var. Sınıf öğretmenliğinde de diyor ki alacağım en fazla 3500 kişi faraza siz sınıf öğretmeni olan en azından 70-80 bin kişinin içerisine bakın bu 3500'üncü sıralamayı almanız gerekir. Bunu alıyorsunuz sonra 'bir de bir yarım saate sizi bir mülakata alacağım sizin yeterli olup olmayacağınızı ölçeceğim' Kesinlikle bu doğru değil. Bu işe başlamadan önce bu işin başından bu işe başlamak gerekir. Burada öğretmenliğin kıymetini daha fazla artırmamız gerekiyor. Siz sınava girdiğiniz zaman 300 binlerin içerisinde öğretmen adayını almayın, bunu 100 bine indirin, kıymetlendirin." şeklinde konuştu.

"Sınavda almış olduğu puana göre mutlaka atamanın yapılması gerekir"

Öğretmen adayına, okuldan mezun olup bir yerlere atanacağı rahatlığının sağlanması gerektiğini aktaran Coşkun, "Biz bu imkanları oluşturmuyoruz; her şey bitmiş bunun üzerinden değişiklik yapıyoruz bu doğru bir şey değil. Ne kadar öğretmen ihtiyacın var ise bahsettiğimiz öğretmenle ilgili bölümleri de o oranda mutlaka denkleştirmeniz gerekir. Kıymetini değerini artırmamız gerekir. Dolayısıyla mülakat yanlıştır, olmaması gerekir çünkü adam zaten KPSS sınavına girmiş aldığı puanı atanıp atanmamasına muktedirdir, örnektir. Bazen güvenlik soruşturması vesaire ile ilgili sorun oluşuyor. Bu devletin belli kuralları, kaideleri, hakimleri, savcıları var. Suç işlemiş ise bunu adalet önünde ne gerekiyorsa o yapılır; aksi taktirde ben bu okulu bitirmiş sınava girmiş en iyi derecede ise benim atamam gerekir. Bu konuda kesinlikle mülakata gerek yok diye düşünüyoruz. Bu konuda hak ve adalet yanlısı olarak sınavda almış olduğu puana göre mutlaka atamanın yapılması gerekir." ifadelerini kullandı.

Tarih: 17-05-2024

FACEBOOK YORUM
Yorum